12 Mayıs 2008 Pazartesi

TURGAY FİŞEKÇİ'NİN Cumhuriyet'teki YAZISI

KARŞIDEVRİMCİLER

Kaan Arslanoğlu 1980 sonrası toplumsal hayatımızı edebiyata taşıyan -Oya Baydar’la birlikte- önde gelen iki isimden biri. “Karşıdevrimciler” (İthaki Yayınları), 1988’de yayımlanan ilk romanı “Devrimciler”den bugüne onuncu romanı.

Yirmi yılda on roman. Her iki yılda bir yeni roman yazmış Arslanoğlu. Arada yine ülkemizin geçirdiği büyük sarsıntıların toplumsal ve insani dünyaları nasıl etkileyip değiştirdiği üzerine yazdığı düşünce kitapları da var.

Kaan Arslanoğlu, geleneksel bir çizgide, bir hikâye anlatmak için roman yazmıyor; eski deyimle “tezli roman” denilen, bir düşünceyi savunmak, açıklamak, okurlara iletmek için yazıyor.

Nedir Kaan Arslanoğlu’nun romanlarındaki tez?

Kaba bir tanımlamaya gidebilmek güç. Ama şunu söyleyebiliriz: 1980’den bugüne ülkemiz ve dünya yeni bir döneme girdi. Bu dönem insanoğlu için de, onun üzerinde yaşama alanı bulduğu yerküremiz için de pek olumlu bir süreç değil. İnanılmaz boyuttaki bilimsel ve teknolojik gelişimlere karşın, insanlığın düşüncede ve pratikteki olumlu birikimlerinin yok sayıldığı; daha vahşi, yok edici bir dünya düzenine ulaşıldı. Bu acımasızlığın geldiği noktada ise insan soyunun da, yerkürenin de varlığı tehlikede.

“Kuşbakışı“, “Yoldaki İşaretler” ve geçen yıl yayımlanan “Sessizlik Kuleleri -2084-” bu sorunlara küresel ölçekte yaklaşan romanlardı.

“Karşıdevrimciler”, ülkemizin bugününde hemen her gün türlü gazetede yazılarını okuduğumuz, akşamları televizyon kanallarında karşımıza çıkan günümüz “aydın”larının yaşamlarından kesitler getiriyor. Kimileri üniversitede öğretim üyesi olmuştur, kimi parti başkanı, kimi türlü vakıfların yöneticisi.

1980 darbesinin cezaevlerine, işkence odalarına, yurtdışı sürgünlere gönderdiği, arkalarında öldürülmüş, sakat bırakılmış yakınlar, arkadaşlar bırakan aydınlar, bu derin yenilginin intikamını alır gibi, yıllar içinde sol görüşlü ama iktidar çevreleriyle içli dışlı “liberal”lere dönüşmüşlerdir.

“Değiştiremiyorsak düzeni, bu kadar mı kulu kölesi kesilmek lazım?”

Üstelik artık “oyun” küresel ölçektedir. Küresel güçler, her şey gibi insanları, düşünceleri, siyasal oluşumları da kendilerinin bile sezemeyeceği inceliklerle alıp satmakta, süreci istedikleri gibi yönlendirmekte hiç zorlanmamaktadırlar.

“Karşıdevrimciler”de karşımıza çıkan “devrimciler” işte böylesi bireylerdir.

Kaan Arslanoğlu, yalnızca roman yazmış olmak için roman yazmıyor. Onun derdi başka. Toplumumuzun, insanlığın içinde bulunduğu çıkmaz yola, insani bir çıkış yolu gösterebilmek. Bunun için temel araçlardan biri de yalansız olabilmek. İçine gömüldüğümüz, kuşatıldığımız, inandırıldığımız yalanlardan kurtulmak.

Bunun için sorgulayıcı, ufuk açıcı düşünceler koyuyor okurun önüne. Gerçek diye bildiğimiz şeylerin başka yüzleri olabileceğini gösteriyor.

Tezli romanlar yazması, örnekleri edebiyatımızda çok görülen, düşünceye boğulmuş, zor okunan metinler ortaya çıkarmıyor. “Karşıdevrimciler”, ilginç olay örgüsü, birbiri içine geçen ajanlık, cinayetler, kayıplar vb. ögelerle kolay okunan, sürükleyici bir roman.

Ama Kaan Arslanoğlu’nun asıl önemli yanı, günümüzde söylenmeyeni söylemesi, dillendirilmeyeni dillendirmesi. Önümüze, yaşadığımız günleri sorgulamamızı sağlayacak pencereler açması.

Bu özelliği, onu günümüz edebiyatında benzersiz bir konuma yükseltiyor.
7.5.2008


Site Meter

1 yorum:

ALİ TANIŞ dedi ki...

MERHABA KAAN BEY.SİZE YAZMAYALI EPEY BİR ZAMAN OLDU.EN SON ,GEÇEN YAZDI,İLERİ TARİHLİ YAŞAM TASARIMINIZI OKUMUŞTUM.O ZAMAN DA SİZE BİR ŞEYLER ÇİZİKTİRMİŞTİM BU KİTABINIZLA İLGİLİ FAKAT KARMAŞADA KAYBOLDU GİTTİ ..VE İŞTE SON ROMANINIZ ELİMDE..KİTAPLARINIZI OKUMAYA BAŞLADIĞIMDA İÇİMİ BİR HEYECAN KAPLIYOR.SANKİ KİTABI YAZAN BENİM(BEDAVADAN 10 ESERİM OLDU BÖYLECE).ŞİMDİ YİNE O DUYGULARLA 'KARŞI DEVRİMCİLER'E BAŞLADIM.HADİ HAYIRLISI..DAHA SONRA TEKRAR YAZARIM SİZE.HOŞÇAKALIN.
ALİ TANIŞ/İZMİR